Gonullerin şehri, Mevlana diyarı;Konya
Gezilecek,gorulecek ve tadılacak o kadar şey var ki, iki satır yazıya sığmaz aslında. Dumduz bir ovaya kurulmuş şehir Konya, adımınızı atsanız park, bahçe. Bol minareli ve muzeli bir kulturel değerimiz.
Merkezde bulunan Mevlana muzesi'ni gormeden gitmeyin. Mevlana ve yakinlarinin kabirleri burada. Mevlevi dini hakkinda bilgi edinmek mumkun.Muze ucretsiz bu arada.
Dumduz bir ova demiştim ama şehir merkezinde Alaaddin tepesi diye bir yer var. Bu tepe zamanında halkin çuval çuval toprak taşimasiyla oluşturulmuş suni bir alan. Tepedeki cafede çay içip şehri izleyebilir, Alaaddin Cami'ni ziyaret edebilirsiniz.
Şehrin her yerinde Mevlana, Şems-i Tebriz'iye ait olan sozler var. Merkezdeki mistik havanın oluşmasinda bunun da buyuk bir payı var. Konya Arkeoloji Muzesinde Neolotik Çag'dan Roma donemi'ne uzanan eserler sergileniyor, muhteşem işçilik ile yapılmış eserler başinizi donduruyor.
Şehir buyuk buyuk meydanlara sahip, Camilerin ve Muzelerin buyuk çogunlugu burada. Kurtuluş Savaşı'ni minyaturlerle anlatan Şehitlik Muzesi listenizin başlarında olsun. Gelmişken etli ekmek yemeyi unutmayın, merkezde bi suru alternatif var ama Deva restaurant tavsiye.
16 Aralık 2018 Pazar
22 Kasım 2018 Perşembe
Olabildiğine yeşil:Gölcük
Şehirden bunalanlara, doğa ile başbaşa kalmak isteyenlere mis gibi bir rota:Abant-Gölcük
Oncelikle şunla başlamak gerek, ilk fotoda gozuken Orman Bakanlığı'na ait misafirhane Abant'da değil Golcuk'te. Arama motorlarına Abant yazdıginizda genelde bu foto çıkıyor, kafa karışıklıği olmasın.Golcuk'un ortalama yukseltisi 1200 metre civarında.Efendim Golcuk yapay bir bir göl. Ilk olarak 1958 yilinda oluşturulmuş, yillar icinde genişletilmiş. En derin yeri 5 metre. Kar ve yağmur sulari besin kaynaği.Gol kendarinda restoranlar, hediyelik eşya alabileceğiniz dukkanlar mevcut.🎄🎄
Bir başka doğa guzelligi ise Abant. Bolu iline 35 km mesafede yer alıyor.Deniz seviyesinden 1350 km yuksekte.Coğrafi bilgi verecek olursak bir Heyelan set golu.En derin yeri 18 metre.Abant golu ve cevresi ulkemize ait Milli parklardan bir tanesi.Gol etrafinda konaklama yapmak icin oteller mevcut.Gol çevresinde Keklik,Karaca,Ayi gibi hayvanlar yaşiyor.Milli parkimizin hemen girişinde bir pazar var, koylerden gelen teyze ve amcalarimiz yetiştirdikleri urunleri burada satiyor. Abant Tabiat Muzesine giris ucretsiz, doğada olu bulunan hayvanlar burada sergileniyor.Icinde ahşap çalışmaları ve gol hakkinda bilgiler de var.
Oncelikle şunla başlamak gerek, ilk fotoda gozuken Orman Bakanlığı'na ait misafirhane Abant'da değil Golcuk'te. Arama motorlarına Abant yazdıginizda genelde bu foto çıkıyor, kafa karışıklıği olmasın.Golcuk'un ortalama yukseltisi 1200 metre civarında.Efendim Golcuk yapay bir bir göl. Ilk olarak 1958 yilinda oluşturulmuş, yillar icinde genişletilmiş. En derin yeri 5 metre. Kar ve yağmur sulari besin kaynaği.Gol kendarinda restoranlar, hediyelik eşya alabileceğiniz dukkanlar mevcut.🎄🎄
Bir başka doğa guzelligi ise Abant. Bolu iline 35 km mesafede yer alıyor.Deniz seviyesinden 1350 km yuksekte.Coğrafi bilgi verecek olursak bir Heyelan set golu.En derin yeri 18 metre.Abant golu ve cevresi ulkemize ait Milli parklardan bir tanesi.Gol etrafinda konaklama yapmak icin oteller mevcut.Gol çevresinde Keklik,Karaca,Ayi gibi hayvanlar yaşiyor.Milli parkimizin hemen girişinde bir pazar var, koylerden gelen teyze ve amcalarimiz yetiştirdikleri urunleri burada satiyor. Abant Tabiat Muzesine giris ucretsiz, doğada olu bulunan hayvanlar burada sergileniyor.Icinde ahşap çalışmaları ve gol hakkinda bilgiler de var.
20 Kasım 2018 Salı
11 Kasım 2018 Pazar
Dünya’nın En Mutlu Ülkeleri
Doğmak, büyümek, yaşamak ve ölmek… Bunların hepsi yaşamın birer boyutu olarak karşımıza çıkıyor. Aslında ne kadar yaşadığınız değil de yaşadığınız süre içinde kendinize ve çevrenize neler kattığınız önemli olan. Ha bir de mutlu yaşamak. Elbette ki hayal kırıklıkları, üzüntüler olacak ama yine de bunlardan ve stresten kendinizi biraz arındırıp mutluluğa ulaşmanız mümkün. Sevdiğiniz şeyleri yaparak, olmasını istediğiniz şeylerin üstünde durup, hayal kurarak mutululuğu yakalabilirsiniz.
Dünya geneline baktığımızda bir türlü mutluluğu bulamamış, başını savaşlardan, ekonomik krizlerden kaldıramamış ülkeler var. Doğal olarak bu mutsuzluklar, acılar bu ülkelerin insanlarına da yansımış durumda. Bir de gerçekten mutlu olmayı başarabilmiş, kendilerini yaşam stilleriyle doyuran ülkeler ve vatandaşları da var.
Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı’nın raporuna göre bunlardan birinci sırada olanı Kuzey’in parlayan yıldızı Finlandiya. Kriterlerde, kişi başına düşen milli gelir, sağlık ve eğitim durumları, sosyal destek var. Zaten Finlandiya’nın eğitim sistemi şu anda dünyada pek çok ülke tarafından örnek alınıyor. Adamların mutluluğu daha çocukluktan başlıyor aslında. Üniversite dönemimde Eğitim Bilimleri hocamdan duyduğum şöyle de bir şey var ‘Aslında Finlandiya eğitim sistemlerinin büyük bir kısmını bizde apar topar kararla kaldırılan ve dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’in kuruculuğunu yaptığı köy enstitülerinden almış. Belki de şu an ihtiyaç duyduğumuz siste m az önce bahsettiğim sistem. Neyse bunlar hükumet politikası der geçelim.’
Efendim, rapora genel olarak baktığımızda mutluluk içinde yaşayan ülkelerin çoğunluğu Kuzey’den. Bunların içinde Norveç, Danimarka, İsveç ve İzlanda da var. Orta Avrupa ülkeleri daha sonra gelmekte. Bu saydığım kuzey ülkelerinde asayiş olayları çok az. Mesela, Norveç’te İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra öldürülen toplam polis sayısı 10. İşsizlik düşük seviyede, hayvanlarına bile çok değer veriyorlar. Norveç’te köpeğinizi mecbur olmadıkça kısırlaştırmanız yasak. İsveçliler de çevreyi çok sahipleniyorlar. Hani bizim marketlerden alışveriş yapınca alıp sonrasında da genelde yere attığımız poşetler var ya, onlar o siyah poşetleri 2 Kron’a satıyorlar. İsveç ve Norveç’te üniversite eğitimleri ücretsiz. Norveç’te yabancılara bile ücretsiz.
Lafın kısası kuzey ülkeleri mutluluğun sırrını bulmuş, anlayışlı olmak, çevrelerindekileri düşünmek, doğayı düşünmek bunların hepsi onların yaşam tarzı. Mutluluk dolu günlere.
Harun Uğlücü
5 Kasım 2018 Pazartesi
Mavi Dünyası:Ayvalık
Masmavi suyu, arnavut kaldirimli taş sokakları ve tostu ile meşhur Ayvalik..
Ayvalık denince yiyecek olarak herkesin aklında Ayvalık tostu beliriyor. Bolgenin hemen hemen her yerinde bulunan bu tostu ayvalık merkezde bulunan Tostçular carsisinda tadimlamaniz daha mantıkli. Benim favorim carsinin hemen girisinde solda bulunan Avşar bufe idi.
Gelelim tarihi yapilara.. Saatli Camii Ayvalik merkezde bulunmakta, soylentilere gore 1850 yillarinda bir kilise olarak inşa edilmiş ama Cumhuriyetin ilanindan sonra camii'ye donusturulmuş. Camii'nin hemen yukarisinda Taksiyahris kilisesi var. Bu kilise ayvalık'in ilk kilisesi olarak bilinmekte. Pazartesi hariç diğer gunler girip ziyaret edebilirsiniz.
Ayvalık'ın dar ve arnavut kaldirimli sokaklari labirent gibi, gezdikçe icinde kayboluyorsunuz ve sanirim işin en zevkli yanı bu. Manzarasiyla adindan soz ettiren ve şeytan'in ayak izinin oldugu dusunulen Şeytan sofrasi'na gunde bir kez Sarimsakli'dan arac bulunmakta. Araç kalkiş saati 18:30 ve ucreti gidis-donus 10 tl. Cunda adası'na gidiş ise isterseniz teknelerle isterseniz merkezden geçen dolmuşlarla mumkun. Yel degirmenleri'ne yuruyerek çikmayi tercih etmelisiniz. Yuruken yol boyunca uzanan tarihi ve renkli evleri, tepeye vardiginizda manzarayi gozlemlemeniz mumkun. Ada'ya ozgu Cunda lokması sahil boyundaki cafelerde mevcut. Adada yer alan Koç muzesi de gezip gorulmeye değer. 5 tl gibi bir ucreti var. Ayrıca Cunda adası tam raki-balık yapmalık bir yer. Renkli masa ve sandalyeleri sanki bunun için hazirlanmiş.
Ayvalık denince yiyecek olarak herkesin aklında Ayvalık tostu beliriyor. Bolgenin hemen hemen her yerinde bulunan bu tostu ayvalık merkezde bulunan Tostçular carsisinda tadimlamaniz daha mantıkli. Benim favorim carsinin hemen girisinde solda bulunan Avşar bufe idi.
Gelelim tarihi yapilara.. Saatli Camii Ayvalik merkezde bulunmakta, soylentilere gore 1850 yillarinda bir kilise olarak inşa edilmiş ama Cumhuriyetin ilanindan sonra camii'ye donusturulmuş. Camii'nin hemen yukarisinda Taksiyahris kilisesi var. Bu kilise ayvalık'in ilk kilisesi olarak bilinmekte. Pazartesi hariç diğer gunler girip ziyaret edebilirsiniz.
Ayvalık'ın dar ve arnavut kaldirimli sokaklari labirent gibi, gezdikçe icinde kayboluyorsunuz ve sanirim işin en zevkli yanı bu. Manzarasiyla adindan soz ettiren ve şeytan'in ayak izinin oldugu dusunulen Şeytan sofrasi'na gunde bir kez Sarimsakli'dan arac bulunmakta. Araç kalkiş saati 18:30 ve ucreti gidis-donus 10 tl. Cunda adası'na gidiş ise isterseniz teknelerle isterseniz merkezden geçen dolmuşlarla mumkun. Yel degirmenleri'ne yuruyerek çikmayi tercih etmelisiniz. Yuruken yol boyunca uzanan tarihi ve renkli evleri, tepeye vardiginizda manzarayi gozlemlemeniz mumkun. Ada'ya ozgu Cunda lokması sahil boyundaki cafelerde mevcut. Adada yer alan Koç muzesi de gezip gorulmeye değer. 5 tl gibi bir ucreti var. Ayrıca Cunda adası tam raki-balık yapmalık bir yer. Renkli masa ve sandalyeleri sanki bunun için hazirlanmiş.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Mavi ruhu: Gökçeada
Masmavi bir #tbt Havasindan midir suyundan midir bilinmez, Gokceada'ya gidince insanin icini tarif edilemez bir huzur kapliyor. Tarihi ...

-
Bozcaada'ya gelirseniz renkli sandalyelerle donatılmış restoranlarında bişeyler yiyip içmeyi, dar ama huzur veren sokaklarında gönlün...
-
Tuna nehri kıyısında bir kültür başkenti:Novi Sad İlk görüşte aşka inanır mısınız bilemiyorum ama ben Novi Sad ile tam da bu ilişki içi...