28 Mart 2019 Perşembe

Arnavut kaldırımlı sokaklar..

Bozcaada'ya gelirseniz renkli sandalyelerle donatılmış restoranlarında bişeyler yiyip içmeyi, dar ama huzur veren sokaklarında gönlünüzce dolaşmayı, adayı tepeden seyretmek ve tarihe tanıklık etmek için Bozcaada Kalesi'ni gezmeyi, ha bir de ağız dolusu gülümsemeyi ihmal etmeyin.
Turizm sezonu olduğundan dolayı yazın adada pansiyon ve otel fiyatları oldukça yüksek, zaten bu şirin adayı bir günde doya doya gezip bitirmek mümkün. Bozcaada, Gökçeada ve Marmara Adasından sonra Türkiye'nin 3. büyük adası. Bu sevimli adada gezip dolaşırken karşınıza ünlü isimlerin çıkması büyük bir ihtimal, Ata demirer başta olmak üzere birkaç ünlü ismin daha burada yazlığı olduğu bilinmekte.
Antik çağda Leukophrys, Yunan Mitolojisinde Tenedos adıyla anılan Bozcaada, stratejik konumundan dolayı çağlar boyunca birçok kez istilaya uğramış ve el değiştirmiş. Adadaki nekrapol sahasında yapılan kazılardan anlaşıldığı üzere adanın tarihi M.Ö. 3000 yıllarına dayanıyor. Adanın bilinen ilk sakinleri Pelasg'lar. Daha sonra sırasıyla Fenikeliler, Atinalılar, Yunanlılar, Persler, Büyük İskender, Bizanslar, Cenevizler, Venedikler ve Osmanlılar adaya hakim olmuş.
Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethetmesinden sonra Bozcaada, Türkler için önem kazanmış ve 1455’te Osmanlı topraklarına katılmış. Bu tarihten itibaren Osmanlılar ve Venedikliler arasında Bozcaada için mücadeleler olmuş ve adanın hakimiyeti zaman zaman Venediklilere geçmiş.
Osmanlı yönetiminde geçen uzun bir dönemden sonra, Balkan Savaşları sırasında 1912’de Yunanistan tarafından işgal edilen ada, 1923 Lozan Anlaşmasıyla Gökçeada ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlanmış.
Bozcaada'nın harikulade restorantlarından bir tanesi.— Battı Balık'ta
.Sokaklarında şairlerimizden alıntılar görmekte mümkün. Hayatı sürgünlerle geçen, aşk adamı ve benim de kendisine hayran olduğum Cemal Süreya üstadımızın rakı ili ilgili bir dizesi az önce bahsettiğim restorantın duvarına çivilenmiş, ne de güzel düşünmüşler. 
Bozcaada merkezi halk arasında Türk ve Rum mahallesi olarak ikiye ayrılıyor. İlçe merkezi ufak ve yürüyerek gezmesi kolay. Sokaklar boyunca gezin ve keşfedin...Özellikle Rum mahallesi çok şirin evlerle dolu. Adanın nostaljik havasını hissetmek için ara sokakları bol bol dolaşın...

Meryem Ana Kilisesi
Bozcaada’daki Rum Ortodoks cemaate ait, ibadete açık olan tek kilisedir. Rum Mahallesinin tam ortasına konumlanmıştır. Giriş kapısında 1869 tarihi okunan kilisenin, ilk yapılış tarihinin Venedikliler zamanına kadar uzandığı düşünülüyor. Avlusundaki 4 katlı çan ve saat kulesi zamanın aşındırmasıyla yer yer yarılıp parça düşürmeye başladığından, 1980’lerde kısmen sökülmüş ve kule metal kafes içine alınmıştır. Yüksekliği 23.8 mt. olan kilisenin kulesini restore çalışmalarına 2006 yılında başlanmış ve 2007 yılında tamamlanmıştır. Bu çan kulesiyle ada merkezi eski silüetine kavuşmuştur. Kilisenin içini görmek için tek fırsatınız Pazar sabahları 8‘de yapılan ayindir. Onun dışında ziyarete kapalıdır.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Mavi ruhu: Gökçeada

Masmavi bir  #tbt Havasindan midir suyundan midir bilinmez, Gokceada'ya gidince insanin icini tarif edilemez bir huzur kapliyor. Tarihi ...